When I had to learn English in school, at times I would bemoan all the irregularities and strange rules.
- Okulda İngilizce öğrenmek zorunda kaldığımda zaman zaman tüm düzensizlik ve garip kurallardan yakınırdım.
There are several irregularities in the nitrogen cycle.
- Azot döngüsünde çeşitli düzensizlikler vardır.
I think Tom is untidy.
- Sanırım Tom düzensiz.
Tom is untidy, isn't he?
- Tom düzensiz, değil mi?
Mary was troubled by Tom's erratic behavior.
- Mary Tom'un düzensiz davranışı tarafından rahatsız oldu.
We had to lessen the impact of the erratic supplies.
- Düzensiz malzemelerin etkisini azaltmak zorundaydık.
Tom is extremely disorganized.
- Tom son derece düzensiz.
Tom said Mary is disorganized.
- Tom Mary'nin düzensiz olduğunu söyledi.
His room is always out of order.
- Onun odası her zaman düzensizdir.
The controls of the plane were out of order.
- Uçağın kontrolleri düzensizdi.
Tom was arrested for being drunk and disorderly.
- Tom, sarhoş ve düzensiz olduğu için tutuklandı.
The controls of the plane were out of order.
- Uçağın kontrolleri düzensizdi.
His room is always out of order.
- Onun odası her zaman düzensizdir.
The instrument panel has a very ergonomic layout.
- Enstrüman paneli, çok ergonomik bir düzene sahip.
I've changed my website's layout.
- Ben web sitemin düzenini değiştirdim.
Line up and walk to the door in order.
- Sıraya gir ve kapıya doğru düzenli olarak yürü.
Everything looks in order.
- Her şey düzenli görünüyor.
We're not abusing the system.
- Biz düzeni kötüye kullanmıyoruz.
Let's try to change the system.
- Düzeni değiştirmek için çalışalım.
Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
- Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.
- Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
- İzni olmadan onun elektrikli sakal düzenleyicisini kullanırsam Tom'un bundan çok hoşlanacağını sanmıyorum.
Tom schemed to destroy the project.
- Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.
Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer.
- Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.
In the first place, I would like to announce several new regulations.
- İlk olarak birkaç yeni düzenlemeyi duyurmak istiyorum.
Import regulations have been relaxed recently.
- İthalat düzenlemeleri son zamanlarda gevşetilmiştir.
I have to organize my schedule before the end of the month.
- Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
Tom scheduled a last-minute meeting.
- Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
The two stamp collectors arranged a trade.
- İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
- Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
Tom is being deceitful, isn't he?
- Tom düzenbaz oluyor, değil mi?
Tom is deceitful, isn't he?
- Tom düzenbaz, değil mi?
Rice prices are regulated by the government.
- Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir.
Hong Kong is the least regulated economy in Asia.
- Hong Kong Asya'daki en az düzenlenmiş ekonomidir.
Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
- Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?
- Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
How often do you edit your profile?
- Ne sıklıkta profil düzenlersin?
He has some knowledge of editing.
- Düzenleme ile ilgili biraz bilgisi var.
Rain or shine, the athletic meet will be held.
- Her durumda, atletik karşılaşma düzenlenecek.
Tom wants to set up a meeting.
- Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
Why don't we set up a meeting for Monday.
- Pazartesi için neden bir toplantı düzenlemiyoruz?
The police are responsible for the maintenance of law and order.
- Polis, kanun ve düzenin korunmasından sorumludur.
The British have a lot of respect for law and order.
- İngilizlerin kanuna ve düzene çok saygıları var.
Tom is methodical, isn't he?
- Tom düzenli, değil mi?
Tom works methodically.
- Tom düzenli olarak çalışır.
Cosmos is the antithesis of chaos.
- Kaosun antitezi düzendir.
Rightists often dislike regulatory legislation.
- Sağcılar çoğunlukla düzenleyici mevzuatı sevmezler.
He's not eating right. I think he's sick.
- O düzenli yemek yemiyor. Ben onun hasta olduğunu düşünüyorum.
Let's get up a party for Tom's birthday.
- Tom'un doğum günü için bir parti düzenleyelim.
They will get up a party for Tom's birthday.
- Onlar Tom'un doğum günü için parti düzenleyecekler.
I didn't make any adjustments.
- Herhangi bir düzenleme yapmadım.
Adobe and Apple both have top-notch video editing programs.
- Hem Adobe'nin hem de Apple'ın üst seviye düzenleme programları var.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.