الإنجليزية - التركية
تعريف create, produce; bring into being في الإنجليزية التركية القاموس.
- generate
- {f} üretmek
Yeni gelir üretmek zorundayız.
-We have to generate new revenue.
Nükleer enerji santralleri, ısı üretmek için uranyum fizyonuna dayanır.
-Nuclear power plants rely upon the fission of uranium to generate heat.
- generate
- oluşturmak
- generate
- {f} meydana getirmek
- generate
- {f} üretmek; meydana getirmek; -e yol açmak
- generate
- vücuda getirmek
- generate
- yol açmak
- generate
- (Dilbilim) oluşturma
Bu modül ile Enter tuşunun bir olay oluşturmasını sağlayabilirsiniz.
-With this module you can make the Enter key generate an event.
- generate
- (Tıp) generat
- generate
- vermek
- generate
- doğurmak
- generate
- üret
Bu makine elektrik üretir.
-This machine generates electricity.
Güneş panelleri elektrik üretir.
-The solar panels generate electricity.
- generate
- {f} dünyaya getirmek
- generate
- (ısı/çıngı/vb.) öndürmek
- generate
- geom
- generate
- vücut vermek
- generate
- (Askeri) ELEKTRİK CEREYANI MEYDANA GETİRMEK
- generate
- oluştur
Dalgalar rüzgar tarafından oluşturulur.
-Waves are generated by wind.
Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir.
-An electric current can generate magnetism.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف create, produce; bring into being في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} generate
create, produce; bring into being
الواصلة
create, produce; bring in·to be·ingالنطق
Resimler
المفضلات