comparative of young

listen to the pronunciation of comparative of young
الإنجليزية - التركية

تعريف comparative of young في الإنجليزية التركية القاموس.

younger
daha genç

O, ondan iki yaş daha gençtir. - She's two years younger than him.

Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü. - The scenery carried me back to my younger days.

younger
{s} küçük

Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi. - Lucy's mother told her to take care of her younger sister.

Sam Tom'dan iki yaş küçük. - Sam is two years younger than Tom.

younger
(sıfat) küçük
الإنجليزية - الإنجليزية
younger
comparative of young

    الواصلة

    com·par·a·tive of young

    التركية النطق

    kımperıtîv ıv yʌng

    النطق

    /kəmˈperətəv əv ˈyəɴɢ/ /kəmˈpɛrətɪv əv ˈjʌŋ/
المفضلات