الإنجليزية - التركية
تعريف characterized by or in a state of stupor; paralysed في الإنجليزية التركية القاموس.
- stupid
- {s} aptalca
Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.
-Everything too stupid to say is sung.
Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
-What made you say such a stupid thing as that?
- stupid
- aptal
Ona inanman aptallıktır.
-It is stupid of you to believe in him.
Son kocam gerçekten aptaldı.
-My last husband was really stupid.
- stupid
- salak
Öğretmenine salakça sorular sordu.
-He asked his teacher stupid questions.
Katıksız salak mısın?
-Are you fucking stupid?
- stupid
- ahmak
Ergenler birçok ahmakça şeyler yaparlar.
-Teenagers do a lot of stupid things.
Onu yapmak ahmaklıktı.
-Doing that was stupid.
- stupid
- {s} aptal, kalın kafalı, ahmak, budala, enayi, dangalak
- stupid
- enayi
- stupid
- {s} saçma
- stupid
- şaşkın
- stupid
- anlayışsız
- stupid
- sersem
- stupid
- hışır
- stupid
- hırt
- stupid
- kakavan
- stupid
- habeci
- stupid
- alık salık
- stupid
- saloz
- stupid
- dilgoz
- stupid
- kaz kafalı
- stupid
- (sıfat) aptal, beyinsiz, kafasız, sersem, salak, saçma, aptalca
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف characterized by or in a state of stupor; paralysed في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- stupid
No sigh to rise, no tear had pow'r to flow, Fix'd in a stupid lethargy of woe.
characterized by or in a state of stupor; paralysed
الواصلة
char·ac·ter·ized by or in a state of stupor; par·a·lysedالنطق
Resimler
المفضلات