The square root of one is one.
 - Birin karekökü birdir.
One times one is one, according to mathematics.
 - Matematiğe göre bir kere bir birdir.
I know one of them but not the other.
 - Birini tanıyorum da ötekini değil.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
 - Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Get both a phone and internet access in a single package!
 - Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
She left without saying even a single word.
 - Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
 - Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Is there anything to drink in the refrigerator?
 - Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
We rented an apartment when we lived in New York.
 - New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
I'm busy looking for an apartment.
 - Ben bir daire aramakla meşgulüm.
You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
 - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
Monopoly is a popular game for families to play.
 - Monopoly ailelerin oynaması için popüler bir oyun.
Please put a lump of sugar in my coffee.
 - Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.
One lump of sugar, please.
 - Bir küp şeker, lütfen.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
 - Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Two heads are better than one.
 - Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Caesar erected a golden statue of Cleopatra.
 - Sezar, Kleopatra'nın altından bir heykelini dikti.
The soldiers have erected a peace monument.
 - Askerler bir barış anıtı diktiler.
Washington is the capital of the United States.
 - Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
 - 1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
The Emperor is the symbol of the unity of the people.
 - İmparator, halkın birliğinin sembolüdür.
He spoke of party unity.
 - O, parti birliği hakkında konuştu.
I saw her somewhere two years ago.
 - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
He lives somewhere about here.
 - O, burada bir yerde yaşıyor.
Tom gave Mary an engagement ring.
 - Tom Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi.
Do you have any engagement tomorrow?
 - Yarın herhangi bir randevun var mı?
He walked at a quick pace.
 - O büyük bir hızla yürüdü.
After a hectic few days at work, Tom is looking forward to a change of pace.
 - İşte yoğun geçen birkaç günden sonra, Tom bir değişikliği iple çekiyor.
I've brought you a little something.
 - Sana küçük bir şey getirdim.
Do you want some coffee?
 - Biraz kahve ister misin?
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
 - Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
They began with a strong attack against the enemy.
 - Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
Have you ever squashed a tomato?
 - Hiç bir domates ezdin mi?
Butternut squash is a good source of manganese, potassium, and vitamins A, C, and E.
 - Balkabağı, iyi bir manganez, potasyum ve A, C ve E vitaminleri kaynağıdır.