Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.
- His behavior disappointed many of his friends.
Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.
- His appearance and behavior made me ashamed of him.
Onun kendini beğenmiş tavırları kırıcı.
- His smug behavior is offensive.
Onun küstah tavırlarına dayanamadım.
- I couldn't put up with her arrogant behavior.
Bu hareketin, kadınların davranışları üzerine büyük bir etkisi vardı.
- This movement had a great impact on the behavior of women.
Onun davranışları için şimdiden özür dilerim.
- I apologize in advance for his behaviour.
Davranışı sıradışıydı.
- Her behaviour was out of the ordinary.
Çocuğun okul arkadaşlarına karşı davranışı ve tutumu ibret vericiydi.
- The child's behaviour and attitude towards his fellow students was exemplary.
... doesn't change just because we have Facebook, or just because we can track user behavior ...
... That's an example of a kind of responsible behavior in this ...