There is a shortage of money in Brian's wallet and bank account.
- Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
I'll open a bank account.
- Banka hesabı açacağım.
There is a shortage of money in Brian's wallet and bank account.
- Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
I'll open a bank account.
- Banka hesabı açacağım.
She married a bank clerk.
- O bir banka memuru ile evlendi.
Her father is a bank clerk.
- Onun babası bir banka memuru.
The bank manager distrusted one of the cashiers.
- Banka müdürü, kasiyerlerden birine güvenmedi.
I know Tom is a bank manager.
- Tom'un bir banka müdürü olduğunu biliyorum.
Tom didn't have anything to do with the bank robbery.
- Tom'un banka soygunu ile bir ilgisi yoktu.
Tom committed a bank robbery.
- Tom bir banka soygunu yaptı.
The banking industry lobbied for deregulation.
- Bankacılık sektörü deregülasyon için lobi yaptı.
A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
- Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
The bank lent him 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
The bank lent her 500 dollars.
- Banka ona 500 dolar ödünç verdi.