But probably I'll be the last, which is a pity.
- Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.
- Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız.
He's the most likely to succeed.
- O, büyük olasılıkla başaracak.
Tom will most likely buy the red car.
- Tom büyük olasılıkla kırmızı arabayı satın alacak.
It's very likely that he'll be chosen.
- O, büyük olasılıkla seçilecek.
You're very likely wrong about that.
- O konuda büyük olasılıkla yanılıyorsun.