But probably I'll be the last, which is a pity.
- Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be.
- Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız.
Tom will most likely buy the red car.
- Tom büyük olasılıkla kırmızı arabayı satın alacak.
Nowadays, if a boy doesn't lose his virginity by the age of 18, he'll most likely be traumatised.
- Günümüzde bir oğlan 18 yaşına kadar bekaretini kaybetmezse, o büyük olasılıkla travmalı olacaktır.
Taro is very likely to pass the university entrance examination.
- Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek.
It's very likely that he'll be late.
- Büyük olasılıkla o geç kalacak.