What should you do to decrease your debt?
- Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
- Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
Can you please reduce the volume of the music?
- Lütfen müziğin sesini azaltır mısın?
He was able to reduce taxes.
- O, vergileri azaltabildi.
I need medicine to lessen the pain.
- Ağrıyı azaltmak için ilaca ihtiyacım var.
That makes me feel good, and also lessens my workload.
- Bu beni iyi hissettiriyor ve iş yükümü de azaltıyor.
The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.
- Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.
- Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
Sales fell off in the third quarter.
- Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.
The medicine decreased his pain.
- İlaç onun acısını azalttı.
This medicine will decrease your pain.
- Bu ilaç ağrını azaltacak.
Japan's consumption of rice is decreasing.
- Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.
A recent survey shows that the number of smokers is decreasing.
- Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.
The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.
- Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
The medicine decreased his pain.
- İlaç onun acısını azalttı.
My income has decreased ten percent.
- Gelirim yüzde on azaldı.