Sen benim için değerli bir varlıksın.
- You're a valuable asset to me.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
- This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
- He has over a million dollars in assets.
Fadıl, Leyla'yı bir mal olarak gördü.
- Fadil saw Layla as an asset.
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
- Tom put all of his assets in a blind trust.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
- He has over a million dollars in assets.
These shares are a valuable asset.
... because it's just me and my guitar during the acoustic set. It's just me and my instrument. ...
... set and watch it, they now go off to their ...