Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.
 - If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.
Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk.
 - We learned as much as possible about their culture before visiting them.
Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım.
 - I will help as much as I can.
Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı.
 - The news surprised him as much as it did me.
Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu.
 - Tom didn't love Mary as much as she loved him.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
 - He earns three times as much as I do.