arasıra

listen to the pronunciation of arasıra
التركية - الإنجليزية
sometimes

Write to me sometimes and let me know how you are doing. - Arasıra bana yaz ve nasıl olduğundan beni haberdar et.

betimes
once in a while
here and there
here
ara sıra
sometimes

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

I know that you still cry for me sometimes. - Ara sıra hâlâ benim için ağladığını biliyorum.

ara sıra
occasionally

Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past. - Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.

We will visit you occasionally. - Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.

ara sıra
once in a while

I hear from him once in a while. - Ara sıra ondan haber alırım.

I play tennis once in a while. - Ara sıra tenis oynarım.

ara sıra
from time to time

My son came to see me from time to time. - Ara sıra oğlum beni ziyarete geliyordu.

My uncle comes to see me from time to time. - Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

ara sıra
here and there
ara sıra
every now and again
ara sıra
sporadic

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible? - Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

ara sıra
ever and none
ara sıra
(deyim) few and far between
ara sıra
on and off

It has been raining on and off since last night. - Dün geceden beri ara sıra yağmur yağıyor.

It has been raining on and off since noon. - Öğleden beri ara sıra yağmur yağıyor.

ara sıra
on occasion

I am absent from school on occasion. - Ara sıra okula gitmem.

They eat meat on occasion. - Onlar ara sıra et yerler.

ara sıra
every now and then

Tom comes to visit us every now and then. - Tom ara sıra bizi ziyarete gelir.

He writes to his mother every now and then. - O, ara sıra annesine yazar.

ara sıra
now and again

Let me hear from you now and again, will you? - Ara sıra senden haber almama izin ver, verecek misin?

ara sıra
every so often
ara sıra
off and on

He attends meetings off and on. - O, ara sıra toplantılara katılır.

It has been snowing off and on since last night. - Dün geceden beri ara sıra kar yağıyor.

ara sıra
in snatches
ara sıra
from time to time, now and then, at times, on and off, every so often
ara sıra
ever and anon
ara sıra
in places
ara sıra
by snatches
ara sıra
betweenwhiles
ara sıra
every once in a while

Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work. - Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm.

Every once in a while I study Esperanto. - Ara sıra Esperanto çalışıyorum.

ara sıra
now and then

He still comes to see me now and then. - O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.

I like to ride a horse now and then. - Ara sıra ata binmeyi severim.

ara sıra
betweentimes
ara sıra
while

I go to the movies once in a while. - Ara sıra sinemaya giderim.

I play tennis once in a while. - Ara sıra tenis oynarım.

ara sıra
interval
التركية - التركية

تعريف arasıra في التركية التركية القاموس.

ara sıra
Seyrek olarak, zaman zaman

Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz.- F. R. Atay.

Ara sıra
çat pat