Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
 - Truman arrived at the White House within minutes.
Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
 - Within hours, many of the other banks had to close.
İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
 - He was surprised to hear a cry from within.
Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
 - The school is within walking distance of my house.
Üç gün içinde cevap vereceğim.
 - I will answer within three days.
O bir hafta içinde geri dönecek.
 - She will be back within a week.
Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
 - Within hours, many of the other banks had to close.
Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın.
 - You must cut down on extra expenses in order to live within your means.
Gelirine uygun bir şekilde harca.
 - Spend within your means.
Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir.
 - This subject is not within the scope of our study.
İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
 - He was surprised to hear a cry from within.
Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
 - Tom should be here within fifteen minutes.
Görünüşe göre, biz iki ay içerisinde bir artış alacağız.
 - Apparently, we'll be getting a raise within two months.