I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
Tom was lucky to find his keys.
- Tom anahtarlarını bulduğu için şanşlı.
Tom found the keys he thought he had lost.
- Tom kaybettiğini sandığı anahtarları buldu.
John took a key out of his pocket.
- John cebinden bir anahtar çıkardı.
The mayor presented him with the key to the city.
- Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
Lucy turned on the light switch.
- Lucy ışık anahtarını açtı.
She groped for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.
I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
- Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.