I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
I left my keys on the table. Could you bring them to me?
- Anahtarlarımı masanın üstüne bıraktım. Onları bana getirir misin?
Any chance you know where I put my keys?
- Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?
How many keys? asked Pepperberg.
- Kaç tane anahtar? Pepperberg sordu.
I have left my car keys behind.
- Araba anahtarlarımı unuttum.
I felt for the light switch in the dark.
- Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.
He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
Could you pass me that wrench?
- O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?
What's up? I don't have the wrench. What wrench? The bicycle wrench.
- Ne haber? Anahtarım yok. Ne anahtarı? Bisiklet anahtarı.