an eclectic range of

listen to the pronunciation of an eclectic range of
الإنجليزية - التركية

تعريف an eclectic range of في الإنجليزية التركية القاموس.

various
çeşitli

Ben çeşitli zorluklar gördüm. - I have seen various difficulties.

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir. - In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.

various
{s} çeşitli, türlü, muhtelif: for various reasons çeşitli nedenlerden dolayı
various
ayrışık
various
birçok

Bu oda birçok amaçla kullanılır. - This room is used for various purposes.

O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu. - She was mimicking the various people in our office.

various
çok sayıda
various
türlü türlü
various
değişik

Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır. - The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu. - Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.

various
{s} çeşit çeşit
various
{s} türlü
various
ayrı

Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz. - Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.

Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır. - Diplomats are allowed various privileges.

various
variousness farklılık
various
variouslyfarklı olarak
various
çeşitlilik
الإنجليزية - الإنجليزية
various
an eclectic range of

    الواصلة

    an ec·lec·tic range of

    التركية النطق

    ın îklektîk reync ıv

    النطق

    /ən əˈklektək ˈrānʤ əv/ /ən ɪˈklɛktɪk ˈreɪnʤ əv/
المفضلات