altınlı

listen to the pronunciation of altınlı
التركية - الإنجليزية
auriferous
containing gold
aurous
auric
altın
golden

Speech is silver, silence is golden. - Söz gümüşse, sükut altındır.

Speech is silver, but silence is golden. - Konuşma gümüştür ama susma altındır.

altın
{i} gold

The girl has golden hair. - Kızın altın saçı var.

They awarded her a gold metal for her achievement. - Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.

altınlı maden damarı
reef
altın
aurum
altın
prospector

Tom is a gold prospector. - Tom bir altın arayıcısıdır.

altın
gold coin

Tom thought where he put his gold coins was the perfect hiding place. However, he was wrong. - Tom altın paralarını koyduğu yerin mükemmel saklama yeri olduğunu düşünüyordu. Fakat, yanılıyordu.

The gold coin was much more valuable than was supposed. - Altın para düşünülenden çok daha değerliydi.

altın
coins made of gold
altın
malleable precious yellow metal
altın
gold; gold coin; golden
altın
(Tabiat Doğa) (mineral, maden) gold
التركية - التركية
Adıyaman ilinde bir köprü
Altın
zer
Altın
(Osmanlı Dönemi) AYN
Altın
(Osmanlı Dönemi) NEHAR
Altın
ammi
Altın
(Osmanlı Dönemi) ZEHEB
Altın
(Osmanlı Dönemi) NUZAR
Altın
(Osmanlı Dönemi) BALİŞ
Altın
(Osmanlı Dönemi) NAZİR
Altın
kızıl
altın
Atom sayısı 79,atom ağırlığı 196,9 olan,1064 C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli,paslanmaz element
altın
Bu elementten yapılmış: "Müsteşar, pantolonunun arka cebinden altın tabakasını çıkarıp sigara veriyor."- M. Ş. Esendal
altın
Altından yapılmış
altın
Başarılı kimse
altın
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 10640 C de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element (simgesi Au)
altın
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 10640 C de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, kısaltması Au
altın
Altından yapılmış sikke
altın
Altından yapılmış sikke. Üstün nitelikli, değerli
altın
Niteliği iyi olan, üstün nitelikte olan, değerli
altınlı
المفضلات