adj bosan

listen to the pronunciation of adj bosan
الإنجليزية - التركية

تعريف adj bosan في الإنجليزية التركية القاموس.

bored
(canı) sıkılmış
bored
{s} bunalmış

Tom ve Mary bunalmış görünüyorlar. - Tom and Mary look bored.

Bu inekler bunalmış görünüyor. - These cows look bored.

bored
{s} sıkılmış

Mary oyundan sıkılmış gibi görünüyor. - Mary seems to be bored with the game.

Seyirciler sıkılmış görünüyordu. - The audience looked bored.

bored
sıkılmak

Sıkılmak şöyle dursun, biz çok eğlendik. - Far from being bored, we had a very good time.

Sıkılmak bir günahtır. - To be bored is a sin.

bored
delinmiş
bored
canı sıkılmak
bored
canı sıkılmış

Tom canı sıkılmış görünüyordu. - Tom seemed to be bored.

bored
{s} bıkkın

Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı. - Tom had a bored, disinterested look on his face.

Tom yüzünde bıkkın bir ifadeyle uzaya bakıyordu. - Tom was staring out into space with a bored expression on his face.

bored
del
الإنجليزية - الإنجليزية
bored