sıkılmış

listen to the pronunciation of sıkılmış
التركية - الإنجليزية
bored

Mary seems to be bored with the game. - Mary oyundan sıkılmış gibi görünüyor.

Everyone was bored by his long speech. - Onun uzun konuşmasından herkes sıkılmıştı.

crushed
constricted
extruded
taze sıkılmış
Freshly squeezed
canı sıkılmış
disconcerted
taze sıkılmış meyve suyu
fresh-squeezed fruit juice
sıkılmış
المفضلات