act of firing a gun; a shot

الإنجليزية - التركية

تعريف act of firing a gun; a shot في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

gunshot

atım

gunshot

menzil

gunshot

atış

Onun ne olduğundan emin değilim ama bir silah atışına benziyordu. - I'm not sure what it was, but it sounded like a gunshot.

Tom bazı silah atışları duyduğunu söyledi. - Tom thought he heard some gunshots.

gunshot

{i} (ateşli silaha ait) menzil, erim, atım

gunshot

ateş/menzil

gunshot

{i} silâh atışı

Tom tek silah atışı yarasından öldü. - Tom died of a single gunshot wound.

Tom'un silah atışından önce dışarı gittiğinden oldukça eminim, daha sonra değil. - I'm pretty sure Tom went outside before the gunshot, not after.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف act of firing a gun; a shot في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

gunshot

الواصلة

act of fir·ing a gun; a shot