Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
- You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
- He had plenty of money for his trip.
Pek çok çocuğun seninle dışarı çıkmak istediğini biliyorum.
- I know that plenty of guys want to go out with you.
Pek çok insana danıştık.
- We consulted plenty of people.
Bu yıl bol yağmur vardı.
- We have had plenty of rain this year.
Masada bol miktarda taze yumurta var.
- There are plenty of fresh eggs on the table.