الإنجليزية - التركية
تعريف a steep, high pass في الإنجليزية التركية القاموس.
- col
- geçit
- col
- vadi
Kolezyum vadisi birkaç tepe ile çevrilidir.
-The valley of the Colosseum is enclosed by a number of hills.
Eğer dağda kar yağarsa, vadide hava soğuktur.
-If it snows on the mountain, it is cold in the valley.
- col
- boyun
Burada tüm sene boyunca hava soğuktur.
-The weather is cold all year here.
Burada tüm sene boyunca hava soğuktur.
-It is cold all year here.
- col
- cogr geçit
- col
- (isim) dağ geçidi
- col
- {i} dağ geçidi
- col
- meteor iki antisiklon arasındaki alçak basınç alanı
- col
- çukur
- col
- (re: status bar abbr.) Süt
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a steep, high pass في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- col