الإنجليزية - التركية
تعريف a sign, mark, token, indication, proof في الإنجليزية التركية القاموس.
- symptom
- {i} belirti
Belirtiler daha da kötüleşiyorsa bir doktora danışmalısın.
-You should consult a doctor if the symptoms get worse.
Romatoid artrit belirtileri olan kişiler, ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalılar.
-People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat.
- symptom
- araz
- symptom
- bulgu
- symptom
- {i} işaret, alamet, belirti
- symptom
- {i} işaret
- symptom
- {i} semptom
O Çin ilacı aldı, bu onun semptomlarını rahatlattı.
-She took Chinese medicine, which relieved her symptoms.
Semptomlardaki azalmaya rağmen tedavisi mümkün değildi.
-No cure was possible, despite the abatement of symptoms.
- symptom
- {i} (Tıp) semptom, bulgu, belirti
- symptom
- (Tıp) Hastalık belirtisi, araz, belirti, semptom
- symptom
- (Diş Hekimliği) Bir hastalığın varlığı veya hangi aşamasında olduğu üzerine belirti ve kanıt kabul edilen, hastada belli değişiklik belirtileri
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a sign, mark, token, indication, proof في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} symptom
a sign, mark, token, indication, proof
النطق
Resimler
المفضلات