Planlamak için başarısız olma başarısız olmak için planlamadır.
 - Failing to plan is planning to fail.
Devrim konseyi strateji planlamak için toplandı.
 - The revolutionary council met to plan strategy.
Daha iyi bir plan yapmak zorundayız.
 - We've got to have a better plan.
Plan yapmak için başarısız oluyorsan, başarısız olmak için planlıyorsun.
 - If you fail to plan, you plan to fail.
Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim.
 - I can't agree with you with regard to the new plan.
Asgari ücreti artırmayı tasarladıkları doğru mu?
 - Is it true they're planning to raise the minimum wage?
Sigara içerken planı tasarladım.
 - I conceived of the plan while I was smoking.
Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu.
 - Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan.
Tom Boston'a bir yolculuk için planlar yaptı.
 - Tom has made plans for a trip to Boston.
Tom için bir parti tertip ettim.
 - I planned a party for Tom.
Projeyi sorunsuz olarak daha ileriye götürmek için, biz planı birkaç kez revize ettik.
 - In order to progress the project smoothly, we have revised the plan several times.
Yeni projeyi üç saat tartıştıktan sonra, Andrew'un planının en iyi olduğu sonucuna vardık.
 - Having discussed the new project for three hours, we concluded that Andrew's plan was the best.