a flying animal has wings and is able to fly. species of flying insects

listen to the pronunciation of a flying animal has wings and is able to fly. species of flying insects
الإنجليزية - التركية

تعريف a flying animal has wings and is able to fly. species of flying insects في الإنجليزية التركية القاموس.

flying
{i} uçma

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin? - Do you ever dream about flying through the sky?

flying
uçuş

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı. - There were a lot of annoying insects flying around.

flying
uçan

Bir ağacın üzerinde uçan bir kuş gördüm. - I saw a bird flying over a tree.

Dün gece uçan bir UFO gördü. - He saw a UFO flying last night.

flying
kısa süreli
flying
havacılık
flying
{f}

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

Biz Pasifik üzerinde uçuyoruz. - We are flying over the Pacific.

flying
{s} hızla geçen
flying
{i} uçak kullanma
flying
{i} uçma, uçuş; uçurma
flying
{s} havacılıkla ilgili
flying
flying buttress duvar dirseği
flying
{s} savrulan
flying
{s} dalgalanan
flying
{s} kısa
flying
(sıfat) uçan, uçuş, savrulan, dalgalanan, kısa, acele, hızla geçen, geçici
flying
istinat kemeri
flying
{s} geçici
flying
payanda
flying
tayyarecilik
الإنجليزية - الإنجليزية
flying
a flying animal has wings and is able to fly. species of flying insects

    الواصلة

    a fly·ing a·ni·mal has wings and I·s a·ble to fly. spe·cies of fly·ing insects

    النطق

المفضلات