Bu onun tuttuğu günlüktür.
- This is the diary which she kept.
O, İngilizce bir günlük tutar.
- He keeps a diary in English.
Bir günlük tutmaya başladım.
- I've started keeping a journal.
Bir günlük tutuyor musunuz?
- Do you keep a journal?
Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
- Tom intends to become a journalist.
O, gazetecilikte büyük bir adamdır.
- He is a big man in journalism.