Her gün bir günlük tutuyorum.
 - I am keeping a diary every day.
Bu onun tuttuğu günlüktür.
 - This is the diary which she kept.
Bir günlük tutmaya başladım.
 - I've started keeping a journal.
Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim.
 - I was the one who suggested Tom keep a journal.
Benim erkek arkadaşım bir gazetecidir.
 - My boyfriend is a journalist.
Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
 - Tom intends to become a journalist.