Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.
- She sighed with disappointment at the news.
Parti büyük bir hayal kırıklığıydı.
- The party was a big disappointment.
İnsanoğlunun hayatında niçin hayal kırıklıkları vardır?
- Why are there disappointments in human life?
Tom da bazı hayal kırıklıkları yaşadı.
- Tom also had some disappointments.
As the disappointments crowded in — the economy, Rhodesia, strife within the trade-union movement — Wilson tried the expedient of a semi-formal inner Cabinet, or Parliamentary Committee, as he misleadingly liked to call it. — Cabinet, Hennessy, Peter, Basil Blackwell Ltd, 1990.