I need the following items.
- Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var.
Answer the following questions in English.
- Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.
Answer the following questions in English.
- Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.
Translate the following sentences into Japanese.
- Aşağıdaki cümleleri Japoncaya çevir.
Please read the text below.
- Lütfen aşağıdaki metni okuyunuz.
He looked down at the valley below.
- Aşağıdaki vadiye baktı.
On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages.
- 10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır.
Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
- Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
The followings are the chief events of 1993.
- Aşağıdakiler, 1993 yılının başlıca olaylarıdır.
He looked down at the valley below.
- Aşağıdaki vadiye baktı.
If you have a time, could you translate some sentences below, please?
- Aşağıdaki cümleleri çevirebilir misiniz, lütfen?
We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
- Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
She looked at me with tears running down her cheeks.
- Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
The pronunciation is as follows:
- Telaffuz aşağıdaki gibidir:
Ken's story was as follows.
- Ken'in hikayesi aşağıdaki gibiydi.
Tom has an inferiority complex.
- Tom bir aşağılık kompleksine sahip.
Sports cured him of his inferiority complex.
- Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
The actual price was lower than I had thought.
- Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
Hanover is the capital of Lower Saxony.
- Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
There is no reason for you to feel inferior to anyone.
- Birinden daha aşağıda olduğunu hissetmek için hiçbir neden yoktur.
They are examining him from top to bottom.
- Onlar onu yukarıdan aşağıya muayene ediyorlar.
Mary cleaned her apartment from top to bottom.
- Mary dairesini baştan aşağı temizledi.
Tom and Mary are more or less the same size.
- Tom ve Mary aşağı yukarı aynı bedendeler.
They are more or less the same size.
- Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
We saw the parade move down the street.
- Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.
We looked down on him as a coward.
- Biz onu bir korkak olarak aşağıladık.
Tom put two slices of bread into the toaster and pushed down on the lever.
- Tom ekmek kızartma makinesine iki dilim ekmek koydu ve kolu aşağı itti.
No one should be subjected to such humiliation.
- Hiç kimse böyle bir aşağılanmaya maruz bırakılmamalıdır.
You can watch movies with English subtitles using this link.
- Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz.
There was a watermill under the dam.
- Barajın aşağısında bir su değirmeni vardı.
He can't be under thirty.
- O otuzdan aşağı olamaz.
We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly.
- Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk.
She came downstairs with a letter in her hand.
- Elinde bir mektupla merdivenlerden aşağı indi.