She is being blackmailed by him.
- Ona onun tarafından şantaj yapılıyor.
She is blackmailing him.
- O ona şantaj yapıyor.
Nine FIFA officials have been arrested and charged with racketeering and bribery.
- Dokuz FIFA yetkilisi tutuklandı ve şantaj ve rüşvet ile suçlandı.
Nine FIFA officials have been arrested and charged with racketeering and bribery.
- Dokuz FIFA yetkilisi tutuklandı ve şantaj ve rüşvet ile suçlandı.
Tom is blackmailing me.
- Tom bana şantaj yapıyor.
Mary is blackmailing Tom.
- Mary Tom'a şantaj yapıyor.