şantaj yapmak

listen to the pronunciation of şantaj yapmak
التركية - الإنجليزية
blackmail

Layla was charged of blackmailing Sami. - Leyla, Sami'ye şantaj yapmakla suçlandı.

Blackmail, racketeer
racketeer
to blackmail
(Argo) put the screws to
şantaj yap
{f} blackmail

She was blackmailed by him. - Onun tarafından ona şantaj yapıldı.

She is blackmailing him. - O ona şantaj yapıyor.

التركية - التركية
Gözdağı vermek
şantaj yapmak
المفضلات