şöyle dursun

التركية - الإنجليزية

تعريف şöyle dursun في التركية الإنجليزية القاموس.

let alone

I don't like grilled fish, let alone raw fish. - Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.

He can't even read, let alone write. - Yazmak şöyle dursun, okuyamaz bile.

(deyim) not to mention

He has been to Europe, not to mention America. - O, Amerika şöyle dursun, Avrupa'ya gitmedi.

His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children. - İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı.

much less

He cannot afford to buy a car, much less a house. - Evi şöyle dursun, onun araba almaya bile gücü yetmez.

He can't read English, much less German. - Almanca şöyle dursun, İngilizce okuyamıyor.

المصطلحات ذات الصلة

şöyle dursun let alone ..., never

mind about ...: Fransızca şöyle dursun, Türkçeyi bile doğru dürüst konuşamıyor . Never mind about French, he can't even speak Turkish properly

bunu yapmak şöyle dursun

far from doing this

الواصلة

şöy·le dur·sun