ışıl ışıl

listen to the pronunciation of ışıl ışıl
التركية - الإنجليزية
sparkling
shining

The sun was shining brightly. - Güneş ışıl ışıl parlıyordu.

The sun is shining brightly. - Güneş ışıl ışıl parlıyor.

bright, shining, gleaming
(shining) brightly
sparkling, sparkly
glaring
ablaze
fresh
brilliant
alight
resplendent
irradiant
refulgent
starry
glittering
ardent
fulgurant
agleam
radiant

His face was radiant with happiness. - Onun yüzü mutluluktan ışıl ışıldı.

Tom had a radiant smile. - Tom'un ışıl ışıl bir gülümsemesi vardı.

flaring
shining brightly; brilliant, bright
glaringly
sparklingly
brightly

The sun was shining brightly. - Güneş ışıl ışıl parlıyordu.

The sun is shining brightly. - Güneş ışıl ışıl parlıyor.

bright

The mother extended her hand to her baby, smiling brightly. - Işıl ışıl gülümseyen anne, bebeğine elini uzattı.

The balloons are bright. - Balonlar ışıl ışıllar.

brilliantly
shining brightly
ışıl ışıl gözler
ardent eyes
açmış, açılmış; ışıl ışıl
opened, open, brilliant
Işıl
(isim) Sparkling, glittering
التركية - التركية
Parıltılı, ışıltılı
Titrek ve parlak bir ışık saçarak
ışıl
Işıklı
ışıl küf
Sığır, domuz ve insanlarda ışıl küflüce hastalığına yol açan, ışıl küflerin örnek türü olan asalak mantar (Actinomyces bovis)
ışıl küfler
Çeşitli türleri, insan ve hayvanlarda asalak yaşayan tallı bitkiler takımı
ışıl küflüce
Evcil hayvanlarda, özellikle sığırlarda, ışıl küflerden ileri gelen ve insanlara da bulaşabilen ilkel mantar hastalığı
ışıl ışıl
المفضلات