özenci

listen to the pronunciation of özenci
التركية - الإنجليزية
amateur, amateurish
(an) amateur
özen
attention

Pay attention to what you're doing. - Yaptığın şeye özen göster.

özen
care

She always takes care of her children. - Her zaman çocuklarına özen gösterir.

I gave my carefully prepared speech. - Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.

özen
heed
özen
caution
özen
rigor
özen
punctilio
özen
solicitude
özen
carefulness
Özen
(isim) Care, carefulness, attention
özen
assiduity
özen
care, attention, pains itina, ihtimam
özen
pains

He did his work painstakingly. - O, işini özenle yaptı.

özen
application
özen
elaboration
özen
jealousy
özen
thought

Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully. - Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.

özen
painstaking

He did his work painstakingly. - O, işini özenle yaptı.

التركية - التركية
Özengen, amatör
amatör
özen
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam: "Yenisini onlar özenle bileğime geçirdiler."- H. Taner
özen
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam
özenci
المفضلات