Excuse me for being late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Excuse me for opening your letter by mistake.
- Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
I'm sorry for what I have done.
- Yaptıklarımdan dolayı özür dilerim.
Sorry to trouble you, but my car is broken, can you help me?
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama arabam bozuldu, yardım edebilir misin?
Pardon me for asking.
- Sorduğum için özür dilerim.
Pardon me for interrupting you.
- Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Excuse me for interrupting.
- Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Excuse me, I think you're sitting in my seat.
- Özür dilerim! Zannedersem benim yerimde oturuyorsunuz.
I don't have to apologize for what I said.
- Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.
I apologize that I'm not able to give a better reference to this work.
- Bu işle ilgili daha iyi bir referans veremeyeceğim için özür dilerim.
Tom smiled apologetically.
- Tom özür dilercesine gülümsedi.
He was apologetic for being absent.
- O, gelmediği için özür diledi.