zutiefst

listen to the pronunciation of zutiefst
ألمانية - التركية
derinden
الإنجليزية - التركية

تعريف zutiefst في الإنجليزية التركية القاموس.

deeply
içten

Birbirinizi içten seviyor musunuz? - Do you love each other deeply?

Onun gözlerine son derece içten baktı. - He looked deeply into her eyes.

profoundly
içten
profoundly
son derece
profoundly
içtenlikle
deeply
derinden

O anne ve babasına derinden bağlıdır. - She is deeply attached to her parents.

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi. - His speech deeply affected the audience.

mortally
ölümcül

Tom ölümcül olarak yaralı bulundu. - Tom was found mortally wounded.

Tom ölümcül şekilde yaralandı. - Tom was mortally injured.

mortally
öldürücü biçimde
profoundly
derinden

Bu kitap beni derinden etkiledi. - This book profoundly impressed me.

Tom derinden içini çekti. - Tom sighed profoundly.

deeply
derin derin

Sadece bizim aramıza, o çok derin derin düşünmez. - Just between us, he doesn't think very deeply.

Tom, Mary'nin gözlerine derin derin baktı. - Tom looked deeply into Mary's eyes.

deeply
çok

Senin için çok üzülüyorum. - I feel for you deeply.

Tom yaptıklarını yaptığına çok pişman oldu. - Tom deeply regretted doing what he had done.

deeply
[adv] derinlere doğru
deeply
son derece

Tom sanat tarihi ile son derece ilgilenmeye başladı. - Tom became deeply interested in art history.

Tom son derece borçlu olduğunu kimsenin bilmesini istemiyordu. - Tom didn't want anyone to know that he was deeply in debt.

mortally
ölecek şekilde
mortally
çok fazla/ölümcül şekilde
mortally
dehşetle
mortally
ciddi
ألمانية - الإنجليزية