Sadece seni ısıtmak istedim.
- I just wanted to warm you.
Isıtmak için ellerime üfledim.
- I blew on my hands to warm them.
Isınmak için bir banyo yapsan iyi olur.
- You had better take a bath to get warm.
1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.
- In 1920s inflation was so high in Germany, it was an ordinary case to burn money to keep warm.
Bu ılık hava şubat için anormaldir.
- This warm weather is abnormal for February.
Ada yıl boyunca ılıktır.
- The island is warm all year.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
- These flowers grow in warm countries.
Bugün hava çok sıcak.
- It's very warm today.
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
- The new president was a warm and friendly man.
Mary çok samimi görünmüyor.
- Mary doesn't seem very warm.
Tom bazı sıcak tutan çoraplar giydi.
- Tom put on some warm socks.
Sıcak tutan bir çift çorap giymelisin.
- You should put on a warm pair of socks.
Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor.
- Her warm personality adds charm to her beauty.
Birdenbire, o güzel ve sıcak görünmeye başladı.
- Suddenly, it started to look almost nice and warm.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
- Tom is warm and generous.
Tom oldukça cana yakın.
- Tom is quite warmhearted.
Tom cana yakın bir adam.
- Tom is a warm-hearted man.
Kendisini ateşle ısıttı.
- She warmed herself by the fire.
Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
- Is the central heating warm enough in the winter?
Onları çok içten bir biçimde karşıladı.
- She extended a warm welcome to them.
Sanırım film içten bir filmdi.
- I think the movie is a very heart warming one.
Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?
- Do you believe global warming is the result of human actions?
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
The tea is still warm.
It seemed I was too excited for sleep, too warm, too young.
Her classmates are gradually warming to her.
This is a very warm room.