Isıtmak için ellerime üfledim.
 - I blew on my hands to warm them.
Kendimi ısıtmak istiyorum.
 - I want to warm myself.
1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.
 - In 1920s inflation was so high in Germany, it was an ordinary case to burn money to keep warm.
Sadece ısınmak istiyorum.
 - I just want to get warm.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
 - A warm, sunny day is ideal for a picnic.
Çorbamı ılık severim, sıcak değil.
 - I like my soup to be warm, not hot.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
 - I can remember the warmth of her hands.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
 - I can remember the warmth of his hands.
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
 - The new president was a warm and friendly man.
Mary çok samimi görünmüyor.
 - Mary doesn't seem very warm.
Sıcak tutan bir çift çorap giymelisin.
 - You should put on a warm pair of socks.
Tom bazı sıcak tutan çoraplar giydi.
 - Tom put on some warm socks.
Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor.
 - Her warm personality adds charm to her beauty.
Burada hava güzel ve sıcak.
 - It's nice and warm in here.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
 - Tom is warm and generous.
Tom oldukça cana yakın.
 - Tom is quite warmhearted.
Tom cana yakın bir adam.
 - Tom is a warm-hearted man.
Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
 - Is the central heating warm enough in the winter?
Tom ateşle kendisini ısıttı.
 - Tom warmed himself by the fire.
Onları çok içten bir biçimde karşıladı.
 - She extended a warm welcome to them.
O, oğlunu içtenlikle kucakladı.
 - He embraced his son warmly.
1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.
 - In 1920s inflation was so high in Germany, it was an ordinary case to burn money to keep warm.
Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?
 - Do you believe global warming is the result of human actions?
The tea is still warm.
It seemed I was too excited for sleep, too warm, too young.
Her classmates are gradually warming to her.
This is a very warm room.