-e ısınmak

listen to the pronunciation of -e ısınmak
التركية - الإنجليزية

تعريف -e ısınmak في التركية الإنجليزية القاموس.

-e ısınmak
warm to
ısınmak
warm

Before the race, the runners have to warm up. - Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.

You had better take a bath to get warm. - Isınmak için bir banyo yapsan iyi olur.

çok ısınmak
overheat
ısınmak
heat
fazla ısınmak
to overheat
kanı ısınmak
to warm to, to take a shine to sb
kanı ısınmak
to warm to, feel affectionate or sympathetic towards (someone)
tekrar ısınmak
reheat
ısınmak
to get warm, grow warm, warm up, warm, heat up, heat
ısınmak
warm up

Before the race, the runners have to warm up. - Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.

ısınmak
become warmer
ısınmak
reconcile oneself to
ısınmak
hot up
ısınmak
loosen up
ısınmak
take kindly to
ısınmak
hot
ısınmak
grow warm
ısınmak
to grow warm, to warm up, to heat; to warm to/towards sb, to take to sb/sth; to warm up
ısınmak
get hot
ısınmak
become reconciled to
ısınmak
hit it off with smb
ısınmak
have a warm
ısınmak
to come to like (someone, something); to warm to or towards (someone)
التركية - التركية

تعريف -e ısınmak في التركية التركية القاموس.

ısınmak
Sıcak duruma gelmek
ısınmak
Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak
ısınmak
Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak: "Bunca çabalarımıza karşın halkımızın batı müziğine ısınamadığını söyledi."- N. Cumalı
ısınmak
Sıcak duruma gelmek: "Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar."- B. Felek. Üşümesini gidermek: "Hele işini biraz bırak da şöyle sobanın yanına otur, biraz ısın, dinlen..."- R. H. Karay
ısınmak
Var olan gerginlik sona ermek: "Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı."- H. E. Adıvar
ısınmak
Var olan gerginlik sona ermek
ısınmak
Üşümesini gidermek
-e ısınmak
المفضلات