Tom doesn't do drugs.
- Tom uyuşturucu kullanmaz.
Recreational drug use inspires many urban legends.
- Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.
Sami is a narcotics addict.
- Sami bir uyuşturucu bağımlısıdır.
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
- Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
We must get rid of all this stuff.
- Bütün bu uyuşturucudan kurtulmalıyız.
He lost consciousness under the influence of the anesthetic.
- Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.
He was dropped from the team for using drugs.
- O, uyuşturucu kullandığı için takımdan ilişkisi kesildi.
I think that Tom doesn't do drugs.
- Tom'un uyuşturucu kullandığını sanmıyorum.
Tom struggled with drug addiction.
- Tom uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele etti.
Sami had a serious drug addiction.
- Sami'nin ciddi bir uyuşturucu bağımlılığı vardı.
Tom is a drug addict.
- Tom bir uyuşturucu bağımlısı.
Tom became a drug addict.
- Tom uyuşturucu bağımlısı oldu.
Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
- Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
The ship was searched thoroughly, but no illegal drugs were found.
- Gemi özenle arandı ama hiçbir uyuşturucu maddesi bulunmadı.
They found drugs in his luggage.
- Onlar onun bagajında uyuşturucu madde buldu.