The plane exploded and plunged into the ocean, killing all the people on board.
- Uçak patladı ve okyanusa düştü ve uçaktaki herkes öldü.
There's a bomb on board!
- Uçakta bir bomba var!
My father can fly an airplane.
- Babam uçak uçurabiliyor.
If I go by air one more time, I'll have flown in an airplane five times.
- Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
This aircraft company deals with freight only.
- Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.
My friend is studying aircraft engineering.
- Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.
The plane arrived exactly at nine.
- Uçak tam olarak dokuzda vardı.
How many hours does it take to go to Okinawa by plane?
- Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.