Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.
- That was probably what influenced their decision.
Ülkesinin üstünde büyük etkisi var.
- He has a great influence on his country.
Onun ülkesinde büyük nüfuzu var.
- He has great influence in his country.
Mayuko zor iş yapmaktan kaçındı.
- Mayuko avoided doing hard work.
Hiç çocuğum olmadığından, gönüllü iş yapmak için ebeveynlerin harcadığından daha çok harcayacak zamanım var.
- Since I have no children, I have more time to spend doing volunteer work than parents do.
Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
- I felt tired from having worked for hours.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
- They had been working together for common interests.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- Before going to work in Paris I must freshen up on my French.
Darwin'in yapıtı her şeyi değiştirir.
- Darwin's work changes everything.
Şimdiye kadar Shakespeare'in üç tane yapıtını okudum.
- I have read three of Shakspeare's works so far.
Seni etkilememe izin verme.
- Don't let me influence you.
Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.
- Make a good translation of the sentence that you are translating. Don't let translations into other languages influence you.
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
- When do you usually get off work?
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
- What time do you usually get off your work?
Neden onu etkilemek için çalışmalılar?
- Why should they try to influence him?
O çalışırken bir kaza yaptı.
- He had an accident while working.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.
- That was probably what influenced their decision.
Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.
- I think that our living together has influenced your habits.
İşyerindeki kültürü nasıl tanımlardın?
- How would you describe the culture of your workplace?
Benim işyeri ile iyi bir iş yaparım.
- I do a good job with my work.
They worked on her to join the group.
I have absolutely no influence over him.
... Perhaps no other animal has had a bigger influence ...
... than being a calming influence. ...