Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
O, yankesicilik eyleminde yakalandı.
- He was caught in the act of pickpocketing.
Kendimizi niyetimizle başkalarını ise davranışlarıyla yargılarız.
- We judge ourselves by our intentions and others by their actions.
Davranışlarımı açıklamak benim için zor.
- It's hard for me to explain my actions.
İşe git, çocuklarını okula gönder. Modayı takip et, normal hareket et, kaldırımda yürü, televizyon izle. Yaşlılığın için para biriktir. Kanunlara uy. Benimle birlikte tekrarla: Ben özgürüm.
- Go to work, send your kids to school. Follow fashion, act normal, walk on the pavements, watch TV. Save for your old age. Obey the law. Repeat with me: I am free.
Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.
- According to Newton's Third Law of Motion Every action has an equal and opposite reaction.
Dan hasta numarası yapmadı bile.
- Dan didn't even act sick.
Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.
- One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone.
Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
- The lawyer recommended his client to take legal action.
1862'de Kongre Homstead Yasasını geçirmişti.
- In 1862, Congress had passed the Homestead Act.
Bir aktörmüş gibi davranmak istiyorum.
- I wish to pretend to be an actor.
Çocuk gibi davranmaktan vazgeç.
- Quit acting like a child.
Jane öğrencilerin sahnede iyi rol yaptıklarını gördü.
- Jane saw the students acting well on the stage.
Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.
- The actress fell backward over the stage.
Biz sadece bir şeyler yapmak zorundayız.
- We've just got to do something.
Tom'a yardım etmek için bir şeyler yapmak zorundayım.
- I have to do something to help Tom.
Filmde oynamak ister misin?
- Do you want to act in a movie?
... something even more influential. ...
... have gotten together to form something called StopBadware, ...