Yaralılar ambulansla geldiler.
- The wounded arrived by ambulance.
Onun yaralı bacağı tekrar kanamaya başladı.
- His wounded leg began to bleed again.
Yaralılar iyileşiyorlar.
- The wounded are getting better.
Ölüler ve yaralılar yakında her yerde yatıyordu.
- The dead and wounded soon lay everywhere.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
- The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
- Six hundred thousand men were killed or wounded.
Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.
- He fell as if wounded by a bullet.
Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
- Many thousands on both sides had been wounded.
Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
- Many Union soldiers were killed or wounded.
Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
- Thousands were killed or wounded.
Nila, Agni's son, brandishing an uptorn tree, rushed on Prahasta; but he wounded the monkey with showers of arows.