Çikolata söz konusu olduğunda direnç faydasızdır.
- When it comes to chocolate, resistance is futile.
Direnç hissediyor muydun?
- Were you feeling resistance?
Adam direnmeden teslim oldu.
- The man surrendered without resistance.
Güçlü direnme bekliyoruz.
- We expect heavy resistance.
Aktif olarak direnişin içindeydi.
- He was active in the resistance.
Direniş hareketi yeraltına indi.
- The resistance movement has gone underground.
Bazıları için terörist olanlar diğerleri için karşı koymadır.
- Those who are terrorists for some, are resistance for others.
Karşı koymanın faydası yok.
- Resistance is futile.
Columbus Günü, Hint Direniş Günü olarak hatırlanmalıdır.
- Columbus Day should be remembered as the Day of Indian Resistance.
Aktif olarak direnişin içindeydi.
- He was active in the resistance.
O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti.
- He stopped resisting, and resigned himself to his fate.
Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
- It's hard to resist temptation.
Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.
- They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.
Bazen kahkahayla gülme dürtüsüne karşı koymak zordur.
- Sometimes it's hard to resist the impulse to burst out laughing.
Tom Mary'nin ne kadar aptal olduğunu söyleme dürtüsüne direndi.
- Tom resisted the impulse to tell Mary what an idiot she had been.
İnsanlar zalim hükümdara direndi.
- The people resisted their cruel ruler.
air-resistance equation.