التركية - الإنجليزية
تعريف direnme في التركية الإنجليزية القاموس.
- resistance
We expect heavy resistance.
-Güçlü direnme bekliyoruz.
The man surrendered without resistance.
-Adam direnmeden teslim oldu.
- (Askeri) withstand
- opposition
- tenacious
- (Kanun) mutiny
- resistance, opposition
- stand
- tenacity
- resistsnce
- direnmek
- resist
He stopped resisting, and resigned himself to his fate.
-O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti.
It's hard to resist temptation.
-Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
- direnmek
- withstand
- direnme analizi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) analysis of resistances
- direnme evresi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) resistance stage
- direnme faktörü
- (Çevre) resistance factor
- direnme gücü
- (Askeri) morale of resistance
- direnme gücünün azalması
- demoralization
- direnme hakkı
- (Kanun) right to resistence
- direnme hakkı
- (Kanun) right to resistance
- direnmek
- fight back
- direnmek
- hold out
- direnmek
- stand up to
- direnmek
- high
- direnmek
- hold on
- direnmek
- insist
- direnmek
- (deyim) stand one's ground
- direnmek
- insist on
- direnmek
- put one's foot down
- direnmek
- insist upon
- diren
- resist
Tom resisted smiling.
-Tom gülümsemeye direndi.
Tom couldn't resist peeking through the keyhole.
-Tom anahtar deliğinden bakmaya direnemedi.
- diren
- hay fork
- dediğinde direnme, inat
- When the resistance, tenacity
- direnmek
- {f} stand
- direnmek
- stand out
- benimseme-direnme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) acceptance-resistance
- diren
- hayfork
- diren
- med. tube, catheter, drain
- diren
- pitchfork
- diren
- pitchfork, hayfork
- direnmek
- jib
- direnmek
- offer resistance
- direnmek
- to put one's foot down; to insist (on); to resist, to withstand
- direnmek
- stick up to
- direnmek
- make a stand for
- direnmek
- hold up
- direnmek
- refuse
- direnmek
- persevere
- direnmek
- to resist, hold out
- direnmek
- to put one's foot down
- direnmek
- jib at doing
- direnmek
- stand out against
- hayatı idame, kaçma, direnme, kurtulma ve kurtarma
- (Askeri) survival, evasion, resistance, escape, recovery
- müşterek hizmetler hayatı idame, kaçıp kurtulma, direnme ve kaçma (SERE) dairesi
- (Askeri) joint Services survival, evasion, resistance, and escape (SERE) agency
- pasif direnme
- (Hukuk) passive resistance
- sonuna kadar direnme
- perseverance
In all cases, love is perseverance.
-Her durumda, sevgi sonuna kadar direnmedir.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف direnme في التركية التركية القاموس.
- Direnmek işi, karşı koyma, dayanma, inat etme, ısrar etme, mukavemet etme
- diren
- Dirgen
- direnmek
- Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda karşı koymak, ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek