present participle of say

listen to the pronunciation of present participle of say
الإنجليزية - التركية

تعريف present participle of say في الإنجليزية التركية القاموس.

saying
laf
saying
deyiş

O benim en sevdiğim deyiş. - That's my favorite saying.

Japoncada benzer bir deyişiniz var mı? - Do you have a similar saying in Japanese?

saying
{i} söyleme

Paranın mutluluğu satın alamayacağını söylemeye gerek yok. - It goes without saying that money cannot buy happiness.

Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğunu söylemeye gerek yok. - It goes without saying that smoking is bad for the health.

saying
söyleyerek

Meşgul olduğunu söyleyerek ricamı reddetti. - He declined my request, saying that he was busy.

O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı. - He began by saying that he would not speak very long.

saying
söz

Müvekkilim başka bir söz söylemiyor. - My client isn't saying another word.

Atasözünde dendiği gibi; söz gümüşse, sükut altındır. - As the saying goes: Speech is silver, silence is gold.

saying
{i} söyleyiş

Ben onun öyle söyleyişini hatırlıyorum. - I recollect his saying so.

saying
{f} söyle

O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi. - He sent me a letter saying that he'd arrive at ten tomorrow morning.

Söylediğinin anlamı yok. - What you are saying does not make sense.

saying
say de
saying
{i} özlü söz
saying
{i} atasözü

Bu atasözü bir gecede popüler oldu. - This saying became popular overnight.

Az önce söylediğin şey bana eski bir atasözünü hatırlatıyor. - What you have just said reminds me of an old saying.

saying
tabir
saying
darbımesel
saying
{i} özdeyiş

En sevdiğin özdeyiş nedir? - What's your favorite saying?

الإنجليزية - الإنجليزية
saying