Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
- Can you gather all of the papers together?
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Biz kimlik belgelerimizi güvenlik masasına göstermek zorunda kaldık.
- We had to show our papers at the security desk.
Boşanma kağıtlarını az önce imzaladım, nihayet özgürüm!
- I've just signed the divorce papers; I'm free at last!
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
- Your test papers must be handed in by Monday.
Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
- All the papers were taped up and kept in the safe.
Casus evrakları yaktı.
- The spy burned the papers.
Tom arkasında bazı belgeler sakladı.
- Tom hid some papers behind his back.
Onun belgelere erişim hakkı vardı.
- He had access to the papers.
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazın.
- Please write the answer on this piece of paper.
Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
- His paper is far from satisfactory.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
- All the papers were taped up and kept in the safe.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
- Bring me today's paper, please.
O, her sabah gazete okur.
- He reads the paper every morning.
Kitaplar insanlığın kağıt hafızasıdır.
- Books are the paper memory of mankind.
Kitaplar kağıttan yapılırlar.
- Books are made out of paper.
Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- As more paper money came into use, the value fell.
Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
- No government land could be bought with paper money.
Bu mendil kağıttan yapılmıştır.
- This handkerchief is made of paper.
Bu bilet kâğıttan yapılmış.
- This ticket is made out of paper.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
- Paper, glass and plastic are recyclable materials.
Tom ofisinde evrakları inceliyor.
- Tom is in his office looking over papers.
Öğretmen sınav kağıtlarını incelemekle meşgul.
- The teacher is busy looking over the examination papers.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Yazıcıya kağıt lazım.
- The printer needs paper.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
- In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- The accident is reported in today's paper.
O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.
- He revised his exam paper with attention.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
- Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.
He lost his papers while travelling and had a hard time getting home.
After they reached an agreement, their staffs papered it up.
to paper the hallway walls.
paper tiger.
paper plane.
A book is made of paper.
- Books are made out of paper.
... and most papers are pretty useless-- ...
... ELON MUSK: I mean, how many PhD papers are actually ...