Sadece beyaz kağıt yeterli.
- Plain white paper will do.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazın.
- Please write the answer on this piece of paper.
Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
- His paper is far from satisfactory.
Dün bir rapor teslim ettim.
- I turned in a paper yesterday.
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- The accident is reported in today's paper.
Bana bugünün gazetelerini göster.
- Show me today's papers.
Kitaplar kağıttan yapılırlar.
- Books are made out of paper.
Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.
- The paperback version is cheaper.
Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- As more paper money came into use, the value fell.
Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
- No government land could be bought with paper money.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This handbag is made of paper.
Bu bilet kâğıttan yapılmış.
- This ticket is made out of paper.
Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
- Paper, glass and plastic are recyclable materials.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
Lütfen boş vaktinde bu evrakları incele.
- Please look through these papers at your leisure.
Onun asistanı kağıt yığınını tekrar ve tekrar inceledi.
- His assistant examined the pile of papers over and over again.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
Bir bildiri yazmalıyım.
- I have to write a paper.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
- In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.
- He revised his exam paper with attention.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
- Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.
The paperless walls of the bedroom looked grey and cheerless.
After they reached an agreement, their staffs papered it up.
to paper the hallway walls.
paper tiger.
paper plane.
A book is made of paper.
- Books are made out of paper.