mädel

listen to the pronunciation of mädel
ألمانية - التركية
n F gen
الإنجليزية - التركية

تعريف mädel في الإنجليزية التركية القاموس.

girl
kız

Betty güzel bir kızdır, değil mi? - Betty is a pretty girl, isn't she?

O, Kanadalı bir kızla evlendi. - He married a Canadian girl.

girl
kadın

Bu kız bir kadın oldu. - This girl has become a woman.

Kız ince belli bir kadın haline geldi. - The girl has grown into a slender woman.

girl
sevgili

Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz. - Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.

Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım. - I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.

girl
kadın işçi
colleen
(isim) kız
colleen
{i} kız
colleen
iri kız
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim. - I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
ألمانية - الإنجليزية
lassies
girls
lassie
gal (old-fashioned)
colleen
colleens
girl
gals
lass
lasses
gal