hochachtung

listen to the pronunciation of hochachtung
ألمانية - التركية
{'hoh-ahtung} e saygı
e. 'hoh-ahtung saygı
الإنجليزية - التركية

تعريف hochachtung في الإنجليزية التركية القاموس.

admiration
{i} takdir
admiration
{i} hayranlık

Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir? - Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?

Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma! - I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!

esteem
{i} saygı

Sizin gibi saygın grupların önünde konuşmak için davet edildim. - I've been invited to speak in front of esteemed groups such as yourselves.

O güvensiz ve düşük benlik saygısı var. - She's insecure and has low self esteem.

admiration
{i} hayranlık uyandıran şey
esteem
{f} itibar et
esteem
gözüyle bakmak
esteem
takdir etmek
admiration
{i} beğeni
admiration
{i} takdir, beğenme
esteem
{f} kanısında olmak
esteem
saymak
esteem
kıymet
esteem
itibar etmek
esteem
kıymet vermek
esteem
{i} rağbet
esteem
hürmet