hochachtung

listen to the pronunciation of hochachtung
ألمانية - التركية
{'hoh-ahtung} e saygı
e. 'hoh-ahtung saygı
الإنجليزية - التركية

تعريف hochachtung في الإنجليزية التركية القاموس.

admiration
{i} takdir
admiration
{i} hayranlık

Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma! - I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!

O evrensel hayranlıkla ilgili bir nesne oldu. - She became an object of universal admiration.

esteem
{i} saygı

Sami'nin ailesi Kahire'de çok saygındı. - Sami's family was much esteemed in Cairo.

Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı! - Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!

admiration
{i} hayranlık uyandıran şey
esteem
{f} itibar et
esteem
gözüyle bakmak
esteem
takdir etmek
admiration
{i} beğeni
admiration
{i} takdir, beğenme
esteem
{f} kanısında olmak
esteem
saymak
esteem
kıymet
esteem
itibar etmek
esteem
kıymet vermek
esteem
{i} rağbet
esteem
hürmet