She knows nothing about your family.
- Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.
That'll change nothing.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
I listened, but I didn't hear anything.
- Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
I don't know anything about her family.
- Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Darcy said nothing at all.
- Darcy hiçbir şey söylemedi.
The room was so dark that we could see nothing at all.
- Oda o kadar karanlıktı ki hiçbir şey göremedik.
Nothing can be gained without effort.
- Çaba olmadan hiç bir şey kazanılamaz.
You have nothing to be ashamed of.
- Utanacak hiç bir şeyin yok.
I can never predict anything.
- Hiç bir şeyi asla önceden tahmin edemem.
We don't control anything.
- Hiç bir şeyi kontrol edemeyiz.